Kazandın!

Merhaba! En son yazımı yayınlamamın üzerinden 2 yılı aşkın bir süre geçmiş, farkındayım. Bu süre içinde hazırladığım ancak eksikleri olduğu için yayınlamadığım yazılarım oldu; ne zaman bitirebilirim bilmiyorum ama mesela bir tanesi 4 sene önceki Moskova gezimden. Dört senedir bir Moskova yazısı çıkaramadığım için üzgünüm. İnanın fotoğrafları seçmek, düzenlemek, notlarla bir araya getirmek, yazmak silmek bir daha yazmak son derece zahmetli…

High Score
High Score

Bu yazım için beni bilgisayar karşısına oturtan ise geçtiğimiz aylarda Netflix’de seyrettiğim High Score isimli belgesel dizisi. Geçmiş bilgisayar oyunlarına hayat veren; oyunlarındaki dünyaları, karakterleri ortaya çıkaran yaratıcılar, hikayeleri ile birlikte High Score’da.

Oyunların, oyun konsollarının gelişimi, şirketlerin pazar kapmak için giriştiği yarışlar, en çok oynanacak oyunu tasarlamak, en çok satacak oyun konsolunu ortaya çıkarabilmek için verilen mücadele, yarışmalar, yarışmaları kazananlar hepsi bu dizide…

Dizide beni asıl heyecanlandıran; ilk sahip olduğumuz tv oyun konsolunu, ilk oynadığımız oyunları, karakterleri bu dizide tekrar görmek ve onların yaratıcılarını yakından tanıma fırsatı bulmak oldu. Gerçekten seyrederken büyük hayranlıkla seyrettim. Hayal güçleri öylesine gelişmiş insanlar ki, hayran olmamak mümkün değil; Space Invaders’tan Pac-Man’e, tek oyunlu oyun kartuşlarına (kasetlere), aynı oyunun yüzlerce sürümünü barındıran ve içinde milyon oyun var diye satılan kasetlere, Super Mario’dan Sonic’e bu karakterlere hayat verirken nelerden ilham almışlar, sahneleri yaratırken nerelerden esinlenmişler, Sega ve Nintendo arasındaki konsol savaşlarına, Street Fighter’a ve Final Fantasy’e kadar her şey var.

Çocukluğunuzun ya da gençliğinizin bir döneminde bu tv oyun konsollarının eski versiyonlarına yetiştiyseniz, atari salonlarında bir oyunun sonuna gelebilmek için onlarca jeton tükettiyseniz 🙂 seyretmenizi öneririm.

Yazıyı hazırlamamdaki sır aslında dizi değildi. Dizi buna vesile oldu. Dediğim gibi 4 yıldır bekleyen bir Moskova yazısı var ona da bir yerden giriş yapmak istedim. Moskova’yla ilgili paylaşacaklarım çok olduğundan bir türlü tamamlayamadığımı söylemeliyim.

Bu bir Moskova yazısı da değil tabii! Peki, Moskova bu oyunların neresinde?

Sovyet Oyun Salonu Makineleri Müzesi
Sovyet Oyun Salonu Makineleri Müzesi

İşte tam da burasında!

Museum of Soviet Arcade Machines, Sovyet Jetonlu Oyun Makineleri Müzesi, Музей советских игровых автоматов

Музей советских игровых автоматов
Музей советских игровых автоматов

Ne kadar aradıysam burayı anlatan Türkçe bir not bulamadım. Belki doğru kelimelerle aramadım bilmiyorum ama size burası hakkında 4 sene önce yazabilmeyi isterdim zira jetonlu makinelerde oyun oynamış, salonlarında oyun sırası beklemiş ve sıra gelince makineyi jeton manyağı 🙂 yapmış biriyseniz ve son yıllarda buradan habersiz bir şekilde Moskova’yı ziyaret ettiyseniz, yazık olmuş. 🙂

Gelin içeriden birkaç fotoğraf göstereyim.

Музей советских игровых автоматов, Museum of Soviet Arcade Machines

Müzeye giriş 450 RUBLE’ydi. 2017 yılında yaklaşık 8 USD (30TL) kadar ediyordu. Giriş fiyatına 15 jeton da dahildi. Jetonlar Sovyet Rus dönemi madeni para jetonları…

Oyun Jetonları - 15 Kopik
Oyun Jetonları – 15 Kopik

Sovyet Rusya’da 1970’li yıllarda üretilmiş jetonlu oyun makinelerinin sergilendiği, sergilenmekle kalmayıp müzeye girişinizle birlikte satın almış olduğunuz jetonlarla oyunları deneyimleyebildiğiniz harika bir yer. Hem de Moskova’nın merkezinde. Yaşayan bir müze! Dijital oyunların henüz olmadığı ya da emekleme yıllarında olduğu zamanlardan gelen bu makineler sizi yıllar öncesine götürüyor.

Музей советских игровых автоматов
Музей советских игровых автоматов
Музей советских игровых автоматов
Музей советских игровых автоматов
меткий стрелок – Doğru Nişancı 🙂

Müzedeki bazı oyunlar : Vozdushniy Boi-Hava Savaşı, Morskiy Boi-Deniz Savaşı, Sniper, Tankodrom-Tank Yatağı/Yuvası, меткий стрелок-Doğru Nişancı gibi isimlerde… Tüfekli falan… Geyik avı var-o da tüfekli… Oyunlarda militarist bir hava var 🙂

Tankodrom
Tankodrom
Tankodrom
Tankodrom

Tabii ki bunların dışında basketbol da var -ki en çok bunu sevmiştim- yalnız olduğum için sadece oynayanları izlemiştim ama sonradan öğrendim ki isterseniz müzede çalışan biri oyunda size rakip olabiliyormuş, yalnız giderseniz aklınızda olsun.

Basketbol
Basketbol

Viraj diye bir yarış arabası oyunu var. Bir kavşağı dönüp duruyorsunuz oyunda ama manuel yani dijital bir şey yok, camın arkasında bir model araba var, sahne aynı, siz ne kadar hızlı basarsanız pedala, kavşağın etrafında o kadar hızlı dönüyor. 🙂

Viraj
Viraj

Magistral-Otoyol isimli bir başka yarış arabası oyunu daha var, o dijital ama 🙂 iki kişi oynanıyor, sanırım bu oyun türünün ilk denenen versiyonu.

Araba Yarışı - Çift Kişilik
Araba Yarışı – Çift Kişilik

Repka-Tarladan turp sökme oyunu var -en çok kim güç uygularsa o kazanıyor-

Ve burada tarifleyemediğim daha bir sürü oyun var.

Rusça bilmiyor olabilirsiniz, hiç önemli değil. Hepsinden güzeli, girişte size tüm oyunların, makinelerin nerede olduğunu gösteren bir harita veriyor olmaları. İngilizce bir dokümanda da oyunları anlatmışlar, şahane. Makinelerin yanında da açıklamalar mevcut. İçeri girdikten sonra tüm oyunları oynamak isteyeceksiniz, nasıl oynanacağını çözmeniz ve biraz da sıra beklemeniz gerekirse, şöyle bir yarım gününüzü ayırmanızı öneririm.

İyi eğlenceler.

Bonus

NOT:

Müzenin internet sitesi: http://15kop.ru Bu müzeden Saint Petersburg’da da varmış bu arada.

Gitmeden önce web sitesinden; adresi, çalışma gün ve saatlerini kontrol edersiniz.

Benim ziyaret ettiğim yer burasıydı: Moskova, Ulitsa Kuznetskiy Most, 12/3 строение 2

Nerelerde Konakladım?

Merhaba son 8 yılda 26 ülkede 51 şehir ziyaret ettim. Gördüğüm şehirlere ait notlarımı zamanım el verdikçe buradan paylaşıyorum.

Bu sayfada ise konakladığım yerlerin hızlı bir listesini yaptım sizler için, sağdaki menüde de hep bir kısayol bağlantısı olacak, umarım memnun kalırsınız. 

En çok soru konaklama ile ilgili geliyor, bu yüzden notlarımı paylaştığım yazılarımda, konakladığım yerlere ait detaylara da yer veriyorum.

Konaklayacağım yeri seçerken daha önce aynı yerde konaklamış kişilerin yorumlarını okuyorum; ortalama bir bütçe ile seyahat ediyorum (gecelik 200TL’yı geçmeyecek fiyattaki yerler seçtim bugüne kadar; 80 TL’ya konakladığım da oldu 120, 200 TL’ya da genelde tek seyahat ediyorum siz birkaç kişi iseniz bu vereceğim oteller bütçe olarak sizi yormayacaktır buna eminim) şehir merkezine ve toplu ulaşıma yakın olması, civarının güvenli ve özellikle gece sessiz olması gibi detaylara dikkat ediyorum. Erken giriş ya da geç çıkış yapılabilmesi, kahvaltı veriyor olması gibi detaylarına önem veriyorum.

Seyahat ettiğim yerlerde daire, otel odası kiralayabileceğim yerel internet siteleri olsa da gittiğimde bir sürprizle karşılaşmamak adına ve müşteri hizmetleri konusunda kendini bana kanıtladıkları için (bunları başka bir yazımda anlatırım) rezervasyonlarımı booking.com ya da airbnb.com üzerinden yapıyorum.

airbnb.com adresine bu bağlantı üzerinden kayıt olursanız 250 TL üzerindeki harcamanızın 130 TL’si iade edilecek.

(Aşağıdaki (ülke isimlerine göre alfabetik) listede olup blogumda yazısı olmayan şehirleri de zaman içinde ekleyeceğim. Listeyi zaman zaman güncelleyeceğim. Seyahata çıkmadan önce bir göz atarsınız. Konakladığım yerlere ait sorunuz olursa da memnuniyetle yanıtlarım.)

Bremen, Almanya
City Hotel Bremen

Brüksel, Belçika
Thon Hotel Brussels City Centre

Sofya, Bulgaristan
Sofya’da 5 kez bulundum, Sofia Place Hotel’de 2 kez kaldım.
Magic Castle Hotel
Rosslyn Central Park Hotel Sofia
Sofia Place Hotel
Best Western Lozenetz Hotel

Burgas, Bulgaristan
Hotel Bulgaria

Nessebar, Burgas, Bulgaristan
St. George Apartments
Hotel Mistral

Varna, Bulgaristan
Varna’da 1 haftada 3 yer deneyimlemiştim 🙂 Varna’dan başka bir şehre geçmek istiyordum ama Varna’yı öyle sevdim ki rezervasyonlarımı iptal edip Varna konaklamamı uzattım her defasında.
Aqua Hotel
Dionis Hotel
Guest Rooms Maria Luiza

Filibe (Plovdiv), Bulgaristan
Hotel Allur

Saraybosna, Bosna Hersek
M’Ali Rooms 

Mostar, Bosna-Hersek
Rooms Deny

Prag, Çekya
İlk yurtdışı seyahatimde kaldığım otel. Şehir merkezine tramvayla 15dk uzaklıktaydı. Sonraki konaklamalarım hiç bu kadar uzak olmamıştı, hiç. 🙂
Hotel Fortuna West

Tallinn, Estonya
airbnb.com üzerinden bulduğum bir dairede konaklamıştım, artık listelenmiyor.

Lyon, Fransa
Hotel de Bretagne

Marsilya, Fransa

Toulouse, Fransa
airbnb.com üzerinden bulduğum bir dairede konaklamıştım, artık listelenmiyor.

Dubrovnik, Hırvatistan
Hostel Petra Marina

Barselona, İspanya
Hotel Lleó

Floransa, İtalya
Hotel Montreal

Milan, İtalya
43 Station Hotel

Roma, İtalya
Hotel Hollywood

Kotor, Karadağ
Studios Kono

Priştine, Kosova
Hotel Town Bed&Breakfast

Vilnius, Litvanya
Real House B&B

Budapeşte, Macaristan
Silver Hotel Budapest City Center

Üsküp, Makedonya
Luxury Skopje Apartments

Krakow, Polonya
Hotel Alexander 2

Moskova, Rusya
Arbat House
Budapest Hotel

St. Petersburg, Rusya
Gogol Hotel

Minsk, Beyaz Rusya
BonHotel

Bratislava, Slovakya
Airbnb (250 TL’lık harcamanızda 130 TL iade almak için)
Apartment in the heart of Bratislava nr. 1

Belgrad, Sırbistan
Hostel Bongo

Lviv, Ukrayna
Hotel Atlas Deluxe

Truskavets, Lviv, Ukrayna
Resort Hotel Karpaty

Selanik, Yunanistan
İskeçe Karnavalı’na gittiğim yıllarda Selanik’te 3 kez Kavala’da 1 kez konakladım.
Pella Hotel
Nea Metropolis Hotel
Amalia Hotel

Kavala, Yunanistan
airbnb.com üzerinden bulduğum bir dairede konaklamıştım, artık listelenmiyor.

Viyana, Avusturya
Şu anda Booking.com’da listelenmiyor. Diğer kaynaklardan bakabilirsiniz. 
Novum Hotel Cristall Wien Messe

Berlin, Almanya
Berlin’de bulunduğum 9 gün boyunca tek kişilik oda talebimi karşılayamamışlar ama 6 kişilik odalarını bana kapatarak 🙂 jest yapmışlardı. Şu anda Booking.com’da listelenmiyor. Diğer kaynaklardan bakabilirsiniz. 
City Hostel

 

“İlk görüşte aşk”: Saint-Cirq Lapopie

Bugün 13 Ekim 2016 ve bu sabah erkenden beni kaldırıp yollara düşüren şey; Saint-Cirq Lapopie.

Sürrealizm (Gerçeküstücülük) ‘in kurucusu kabul edilen Andre Brethon’un ilk ‘görüşte aşık oldum’ dediği, araştırmaları için pekçok yer gezse de burayı gördükten sonra ‘asla başka yerde olmak istemiyorum’ deyip hayatının son yılını yaşadığı köy: Saint-Cirq Lapopie. 

Fransa’nın LOT bölgesinde yer alan bu köy ortaçağdan miras kalmış bir yerleşim yeri. Daha önce fotoğraflarını gördüğüm ve etkilendiğim bu köye, hazır Toulouse’a gelmişken gitmesem olmayacaktı.

Saint-Cirq Lapopie Fransızların ziyaret etmekten keyif aldığı köyler içerisinde başlarda yer alıyor, hatta 2013 yılında doğası, mimarisi, tarihi, gastronomisi, el sanatları, yaşamı gibi kriterler gözetilerek yapılan yarışmada 22 köy arasında şampiyon olmuş bir köy.

Saint-Cirq Lapopie’ye Toulouse’dan toplu taşımayla gelmek isterseniz önce Cahors’a, Cahors Tren İstasyonu’nun hemen önünden kalkan ve Figeac yönüne giden (910 nolu hat) otobüsle de Tour de Faure durağına ulaşmanız gerekiyor.

Toulouse Matabiau Tren İstasyonu > Cahors Tren İstasyonu
Adres: voyages-sncf.com
Fiyatı : 12 Euro

Tren istasyonundaki bilgilendirme panolarından treninizin hangi platformdan kalkacağını görebilirsiniz.

Paris’e giden tren Cahors’dan geçiyor, pano sizi yanıltmasın.

Toulouse Matabiau Tren İstasyonu

 

Panodan platform numarasını öğrendikten sonra platformunuza geçip bir de platformlardaki ekranlardan doğru yerde bekleyip beklemediğinizi kontrol edersiniz.

Platformdaki ekrana göre sola yanaşacak tren Paris Treni ve Cahors’tan geçiyor. (Ekranda trenin geçeceği durakları da görebiliyorsunuz.)

 

Platformdaki Bilgilendirme Ekranları

Cahors Treni

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Cahors Tren İstasyonu

Cahors Tren istasyonuna varışımız tam 1 saat 7 dakika sürüyor. 7:47’de Cahors’tayım. Saint-Cirq Lapopie’ye giden 910 nolu otobüs ise 8:25’te kalkacak. 

Cahors Tren İstasyonu

İstasyondan çıkıyorum hemen sol tarafta otobüsler sıralanmış. Aşağıda gördüğünüz gibi 910 nolu otobüse bineceğim. Cahors’u görmek için dönüşte vaktim olacak, bu yüzden ilk önce Saint-Cirq Lapopie’ye gidiyorum.

910 Nolu Hat

Otobüslerin hafta içi ve hafta sonu çalışma saatlerini  https://www.laregion.fr/Fiches-horaires-36634  adresinden öğrenebilirsiniz. (Açılan sayfada Départ de la ligne : kutusunda Cahors’u, Arrivée de la ligne : kutusunda da Figeac’ı seçin, altta bir pdf dosyası belirecek bunu indirerek 910 nolu otobüsün tren garından hafta içi ve hafta sonu hangi saatlerde hareket ettiğini, ineceğiniz Tour de Faure durağına kaçta varacağını, bu duraktan geriye tren istasyonuna dönüşün hangi saatlerde olduğunu kontrol edin.)

Cahors Tren İstasyonu‘ndan 910 nolu otobüs hattı ile Tour de Faure durağına (Saint-Cirq Lapopie).

Bilet Fiyatı : 6.60 euro (otobüste, ödeme nakit)

Otobüslerde şoförün hemen üzerindeki ekranda yaklaşılan durağın adını görebiliyorsunuz, bu yüzden durağı kaçıracağım diye endişelenmeyin.

Otobüste sağ tarafa oturuyorum ve eşsiz doğayı seyrederek yolculuk yapıyorum, burası Lot Vadisi!..

Saint-Cirq Lapopie

Hava yeni yeni aydınlanıyor, sis henüz dağılıyorken muhteşem manzaralara şahit oluyorum.

Saint-Cirq Lapopie

Yolculuk yaklaşık 40 dakika sürüyor. Tour de Faure durağına geldiğimde iniyorum ve geriye doğru 100 metre kadar yürüyerek, kavşaktan sola doğru dönüyor ve Saint-Cirq Lapopie‘ye doğru giden köprüye varıyorum.

Köprü

Lot Nehri ve solda Sain-Cirq Lapopie! 

Saint-Cirq Lapopie

Köprüden karşıya geçtikten sonra biraz yürüyorum ve yol ikiye ayrılıyor, sol tarafta hafif rampa yolu takip ederek kendimi köyün içinde buluyorum. Sabah sabah, bacalar yeni tütmeye başlamış, her taraf odun kokuyor, muhteşem…

Beni ilk karşılayan turizm ofisi. Ofisten harita alabilirsiniz, t-shirt, kupa vb. hediyelik eşyalar  da satılıyor.

Turizm Ofisi

Turizm ofisinin yanından doğru seyir terasına çıkabilirsiniz. Seyir terası kale kalıntıları üzerinde. Orta Çağ Alet Les Bains’te ve Carcassonne’da olduğu gibi burada da henüz kapanmamış.

Seyir Terasından Manzara

Aşağıda tabelasını gördüğünüz restoran köyün en iyi restoranı olarak geçiyor yalnız benim vardığım sabah saatlerinde kapalı. Turizm sezonu bitmiş olmalı ki köy biraz ıssızlaşmış gibi, sezonunda 600 bin turist ağırladığını okumuştum. Bizim hangi köylerimizle yarışır? Yorum kısmına ekleyebilirsiniz.

 

Saint-Cirq Lapopie

Ben de hemen turizm ofisinin karşısında yer alan (sanırım üstü butik otel) kafeteryada demlikte çin siyah çayı (gunpowder) (2-2.5 fincan çıkıyor) ve bir dilim cevizli kekle kahvaltımı yapıyorum. (8,60 euro)

Sabah Kahvaltısı

 

Seyir Terasından Manzara

 

Katolik Kilisesi

 

Köy Meydanı 🙂

 

Saint-Cirq Lapopie

 

Saint-Cirq Lapopie

Köy meydanındaki posta kutuları ilgimi çekti 🙂

Posta Kutuları

Küçük bir müze

Yukarıdaki dükkan meraklısı için retro ürünleri barındırıyor, iç dış mekan tasarımlarında kullanılmak üzere ilginç objeler mevcut.

Müzede, meraklısına retro eşyalar

Sain-Cirq Lapopie tertemiz, şirin bir köy. Cahors’a yakınsanız günübirlik uğramanızı tavsiye ederim. Köy gerçekten çok temiz, köyün temizliği ile ilgili notumu sabah kahvaltıya oturduğum kafeteryanın tuvaletinin temizliğinden vermiştim zaten. Bizim köylerde durum nasıl? Kafeteryalarında ya da kahvehane tuvaletlerinde kapıyı elinizle açabiliyor musunuz?

Köyde atık yönetimi bile yapılıyor; plastikler sarı kutuya, kağıtlar mavi kutuya, camlar…

Buraların meşhur içkisi kırmızı şarap. Cahors bölgesinin şarapları ise o kadar koyu kırmızı ki siyah şarap olarak anılıyor, meraklıları için dip not olsun bu da.

Andre Breton’un evini görmek isteyenler de görebilirler, turizm ofisine sorduğunuzda haritada göstereceklerdir.

Cahors Tren İstasyonuna giden otobüslerin saatlerini nasıl bulabileceğinizi yukarıda anlatmıştım. Tour de Faure durağı köye en yakın durak. Figeac yönünden gelen araçlar buradan geçiyor. Dönüş yolculuğu gelişe göre daha ucuz, belki de akşam tarifesidir bilmiyorum: 5 euro.

Tour de Faure Durak

Cahors resimlerini  ve şeytanlı köprüyü de önümüzdeki günlerde yine burada paylaşırım. Şimdilik Fransa’dan bu kadar!

Kiremit renkli şehir: Toulouse!

11 Ekim 2016, Fransa, Carcassonne> Fransa, Toulouse

Yeniden Merhaba,

Saat 22.00’da Carcassonne’dan Toulouse’a trenim var. Carcassonne Tren Garına geldim, kimse yok ama gar güvenli görünüyor. İçerisi ışıl ışıl, birkaç yiyecek içecek otomatı mevcut, koltuk altlarında prizler var cihazlarınızı şarj edebilirsiniz, kablosuz internet bağlantısı var.

Carcassonne > Toulouse, Matabiau Tren Bileti
Adres: voyages-sncf.com
Fiyatı : 15,50 Euro

Gar küçük olduğu ve bilgilendirme panoları son derece anlaşılır olduğundan treninizin platforma yanaşıp yanaşmadığını kolayca takip edebiliyorsunuz, endişe edilecek bir durum yok.

Carcassonne Tren Garı

Toulouse treni de kullandığım diğer trenler gibi son derece konforlu. Sefer tam belirtildiği gibi 42 dakikada tamamlandı. Kalacağım yeri Toulouse Garı’na yakın bir yerden seçmiş ve airbnb üzerinden kiralamıştım. 

Siz de airbnb.com adresine bu vereceğim davetiye üzerinden kayıt olursanız, 250 TL tutarındaki ilk konaklamanızda 130 TL indirim alabilirsiniz.

Konakladığım daire Toulouse şehir merkezine 15 dakika yürüme mesafesindeydi, tren garının ve metro istasyonunun karşısındaydı, dolayısıyla şehrin tadını çıkarmam için fazlasıyla zamanım kalacaktı. 

Capitole Meydanı

Toulouse Midi-Pyrenelerin başkenti ve Fransa’nın 4. büyük şehri. Avrupa’nın en eski üniversitelerinden biri olan (kuruluş 1229) Toulouse Üniversitesi de burada, havacılık endüstrisinin öncülerinden Airbus da… 

Toulose, terracotto tuğlalarla örülmüş binalarıyla, gezerken insanın içinde sıcak, samimi duygular bırakıyor. Şehre rengini veren bu kiremit renge onlar pembe diyor 🙂 ve Toulouse’u  “la ville rose” (pembe şehir) diye adlandırıyorlar. Aşağıda paylaştığım fotoğraflar şehirle ilgili biraz fikir verecektir 😉

Toulouse "la ville rose"

Toulouse “la ville rose”

Toulouse

Toulouse “la ville rose”Altta gördüğünüz fotoğrafın bir hikayesi var ama (seyahatimi şekillendiren bir hikaye; bu noktayı nasıl buldum, nereden buldum, buraya neden geldim, bu fotoğrafı neden çektim…) bu hikayeyi ya hiç paylaşmayacağım ya da bir gün blogda sürpriz bir köşede!.. (Haberdar olmak isterseniz e-posta adresinizi sağdaki menüde yer alan kutuya yazıp listeme dahil olun.)

Toulouse “la ville rose”

Şehirde son derece şık butikler var. Alışveriş meraklılarını fazlasıyla tatmin edecek türden ve özgün ürünler sunuyorlar.

Oliviers & Co, zeytin ve zeytin yağları

Toulouse

Toulouse “la ville rose”

Toulouse’a geldiğinizde ara sokaklarında amaçsızca dolaşmanızı öneririm. En azından birkaç gün kalacaksanız bir gününüzü bu şekilde geçirin.

Midi Kanalı (Canal du Midi)

Yürüyün, meydanlarında kanalın kenarında oturun soluklanın, hava güneşliyse Garonne Nehri kenarındaki yeşilliklere uzanın, şık kafelerinde kendinize bir kahve ve şöyle el yapımı gül yapraklı bir çikolata söyleyin. Fotoğraf Criollo Chocolatier‘den. Saint-Etienne Katedrali’ne açılan sokakta; 2, Place Saint-Étienne adresinde.

Criollo Chocolatier

Alttaki fotoğraf Place Wilson (President Wilson) Meydanı’ndan… Çeşmenin üstünde, elindeki kitaptan da tahmin edebileceğiniz gibi bir edebiyat sanatçısı, şair Pierre Goudouli (Pèire Godolin) oturuyor. Meydanın çevresinde kafeler ve popüler mağazalar var; Capitole Meydanı‘na çok yakın, meydana giriş yapmadan yeşiliyle gözlerinizi, su sesiyle zihninizi dinlendirebilirsiniz.

Place Wilson

Saint Sernin Bazilikası‘nı görebilir vaktiniz varsa kuleye çıkabilirsiniz. Roma Dönemi eserlerinden bu bazilika, Santiago Yolu (el Camino de Santiago) üzerinde; dünyanın her tarafından Hristiyanların hac için katettikleri yolda, Avrupa’nın en batısına, İspanya’nın kuzey batısında Galiçya özerk bölgesinde bulunan Santiago de Compostela kentine uzanan bir dizi yoldan birinde bulunuyormuş. Hristiyanlar bu kentteki katedrale giderken Saint Sernin’e de uğrarmış. Dış cephelerinde okuma yazma bilmeyen dönemin halkına, tasvirlerle çeşitli hikayelerin anlatıldığı kabartmalar mevcut, iç bahçesi güzel.

Saint Sernin Bazilikası

Saint Sernin Bazilikası

Saint Sernin Bazilikası

Toulouse’da görebileceğiniz yerlerden biri de bu Japon Bahçesi, huzur dolu gerçekten.

Japon Bahçesi

Japon Bahçesi

Toulouse

Capitole Meydanı

Yukarıdaki fotoğrafta gördüğünüz Capitole Meydanı, eski şehrin merkezi. Fotoğrafı çektiğim gün ortada bit pazarı kurulmuştu. Sağdaki Belediye Binası Capitolium.

Capitole Meydanı

Şehir bisiklet kullanmak için oldukça elverişli. Bu kadar çok bisiklet kiralama ünitesi ve bisiklet sürücüsü de olunca bisiklet satış ve tamir dükkanları da bulunuyor tabii..

Bisiklet Tamir ve Satışı, cyclable.com

Şehir gürültüden uzak, 500 bin nüfusu olan Toulouse’da sokaklarda karşınıza böyle elektrikli dolmuşlar da çıkabilir. Şehrin sessizliğine en büyük katkı, keşke İstanbul’da da olsa!..

Elektrikli Dolmuş

Toulouse’da ziyaret etmenizi önereceğim yerlerden biri Le marché Victor Hugo (https://www.marche-victor-hugo.fr),güzel bir pazaryeri. Meyve sebze, et, balık, peynir, içecek çeşitleri, dondurma vb. bilimum gıda ürünlerini bulabileceğiniz keyifli bir pazar yeri. 

Le marché Victor Hugo, Pazar Yeri

Le marché Victor Hugo, Pazar Yeri

Le marché Victor Hugo, Pazar Yeri

Toulouse

Mor menekşeler deyince en çok futbolseverlerin zihninde Toulouse ismi uyanacak. Canal du Midi’den sonra şehrin simgelerinden biri de mor menekşeler. Ve bunu hediyelik paketlerine yansıtmış bir dükkan Fleurs d’Histoire ; aldığım sadece bir buzdolabı magneti ama paketlemesini o kadar zarif bir şekilde yaptılar ki; görüyorsunuz, anlatmıyorum!

Mor Menekşeler

Toulouse’da 3 gece 4 gün bulundum ve bu süre içerisinde günübirlik Cahors‘a ve Saint Cirq Lapopie‘ye de geçtim. Bir sonraki yazımda buralardan fotoğraflar paylaşacağım.

Proudly powered by WordPress
Theme: Esquire by Matthew Buchanan.