Fransa
11 Ekim Fransa, Carcassonne > Fransa, Alet-les-Bains
Merhaba,
Günü birlik Carcassonne gezim kendi içinde günü birlik Alet-les Bains gezisini içeriyordu. Carcassonne notlarımda ifade ettiğim gibi Carcassonne’dan Alet-les-Bains’e otobüsle ya da trenle gidilebiliyor. Ben de 13:37 otobüsüne bilet almıştım. 14:20 gibi Alet-les Bains’teydim. (11/10/2016)
İşte otobüsüm 🙂 Otobüsler tren garının önünden kalkıyor.
Carcassonne > Alet-les Bains Otobüs Bileti
Adres: Carcassonne Tren Garı’ndaki bilet otomatından (gişeden ya da SNCF mobil uygulaması / web sitesi üzerinden de alabilirsiniz, fiyat önceden de alsanız aynı gün de alsanız aynı.)
Fiyatı : 7.7 Euro
(Bileti otobüste şoförden de alabilirsiniz bu arada (tren garından sefer saatlerini kontrol etmeyi unutmayın.) Dönüşte aynı yön için 1 euro ödemiştim, bileti otobüste şoförden almıştım. Siz de Carcassonne’dan Alet’e bileti otobüste şoförden alır da 1 Euro falan öderseniz şaşırmayın. Ben tren garından alarak acele ettim biraz sanırım.)
Otobüslerdeki ekranlar ineceğiniz durağa kaç dakika kaldığını, hangi durakta olduğunuzu gösteriyor, durağı geçtim mi diye endişelenmezsiniz. Gerçi günümüzdeki akıllı telefon uygulamaları bu işi epeyce kolaylaştırdı ama yine de bu rotada seyahat oldukça konforlu onu göstermek adına paylaşıyorum bu fotoğrafı.
Yerimizi aldıysak gelin şimdi sizi Roma Dönemi’nde kaynak sularıyla da ünlenmiş Alet-les Bains’e, Nostradamus’un evine götüreyim. Evet yanlış okumadınız Nostradamus’un evine.
Fransa’da özellikle Marsilya’dan Toulouse’a doğru geçtiğim rota üzerinde hatta Toulouse’dan Cahors’a doğru giderken üzüm bağlarını sıklıkla gördüm. Sizinle paylaşacağım diğer fotoğraflarda da dikkatinizi çekecek. Neredeyse buldukları her karış toprağı üzüm ekmek için değerlendirmişler: yollardaki peyzaj alanlarını, kavşakları, refüjleri bile, gerçekten!
Alet Les Bains‘e geldiğinizi yolun solundaki bu köprüden anlayabilirsiniz. Köprü otobüs durağına 30 adım ötede. Aude Nehri üzerindeki bu köprüden yürüyerek kasabaya varıyorsunuz.
Köprüyü geçtikten sonra beni ıssız bir yerleşim yeri karşıladı, köyden hallice bir yer, kasaba diyelim.
Kafamı nereye çevirsem kapılar kapalı. İnsanlar ihtiyaçlarını nereden karşılıyorlar, hiç mi oturacak, bir iki şey alabilecek yer olmaz diye düşünürken beni fotoğraftaki atölye selamlıyor.
Cama ve tuvale çizilmiş onlarca resim satılmayı bekliyor tezgahta.
Atölyeden çıktıktan sonra kasabanın ıssız sokaklarında yürümeye devam ederken karşıma Alet Katedrali çıkıyor. Büyük kısmı harabe olan yapı bu ıssızlık içinde içimi ürpertiyor 🙂
Katedral, milattan sonra 803 yılında yapılmış ve kaynaklara göre zamanının çok ötesinde. Yerleşimi itibariyle Bizans mabetlerine benziyormuş. Nasıl benzemesin? Romalılar suyu gördükleri bu coğrafyada da var olmuşlar. Katedralin pencerelerinde Hz. Süleyman’ın mührünü gördüm. Bir de kapısında masonik bir sembol (beyaz eldivenli tokalaşan eller, onlara özgürlük veren melek kanatları…) içeren bir tabela bulunuyordu, sokak tabelalarında da bu sembol var. Kasabanın flaması olabilir. Masonluk kilise tarafından yasaklandığı yıllarda Alet-les-Bains’te en geçerli şeymiş. Alet ilginç bir yer.
Aşağıdaki fotoğrafta küçük havuzlu bir çeşme görüyorsunuz, meydanı süsleyen heykeliyle. Bu kim diye soruyorsanız, söyleyeyim; doğruluk ve adaletin temsilcisi Athena. Başındaki kask bu kez hemen sağ tarafında diz hizasında duruyor. Adaletin olmadığı bir zamanda dikilmiş olabilir buraya (resmi kaynaklarda Cumhuriyetin temsili deniyor heykel için, meydanın adı da Cumhuriyet Meydanı, heykelin altındaki figürler de avcılığa atıfta bulunuyormuş; bu bölgede avlanmak büyük, önemli bir iş olarak görülüyormuş).
Dedim ya Alet-les-Bains ilginç bir kasaba. Bu çeşmenin hemen karşısında Nostradamus’un evi bulunuyor mesela 🙂 Ne o, şaşırdınız mı? Şaşırmayın! Nostradamus hemen alttaki fotoğrafta görünen evde yaşamış bir dönem. Rivayete göre ev büyük anne ve babasının evi.
Neredeyse tek başıma gezdiğim böylesine ıssız bir yerde, o kapıyı tıklatmak yürek isterdi. Yürek kasapta da var tabii ama öylesi değil 🙂 Bir ara kapı açıldı, sanırım konut olarak kullanılıyor. Kapının üstünde, sağında solunda bir takım semboller göreceksiniz, sonradan yapılmış olmaları muhtemel, bu biraz gizem katıyor mekana tabi ama beni etkileyen taşların üstüne de bazı şekiller kazınmış olmasıydı. Çok önceleri (12. yüzyıl gibi) gerçek anlamda masonların -taş ustalarının- yaşadığı bir kasaba olmasından ileri geliyor sanırım kasabadaki ilginç taş oymaları ve duvarlara kazınmış semboller.
Romalılar kasabadaki termal suya çökmüş gibi dursa da buraya yerleşmelerinin asıl sebebi Aude Nehri’nin varlığı olarak açıklanıyor. Alet geçmişte ticaret merkeziymiş ve Aude üzerinden diğer yerleşim yerlerine ulaşılabiliyormuş.
Geldiğim yolu geri dönerek Aude Nehri kenarından bu kez kuzeye (yukarıya) doğru yürüyorum. Alet’in kaynak suyuna erişmek istiyorum. 7-8 dakikalık bir yürüyüşten sonra bakın nereye geliyorum:
Sonunda birkaç insan görüyorum. Ellerindeki boş bidonlara, su şişelerine sularını doldurmaya gelmişler. Arabalarının bagajında onlarca boş damacanayla geliyorlar.
Romalılar suyu nerede buldularsa çökmüşler üzerine; Alet-Les-Bains de böyle bir yer, fışfış 😄 her yerinden kaynak suyu fışkırıyor. Burası da Eau Alet ‘in kaynağı.
Aşağıdaki fotoğrafta bir çift görüyorsunuz. Sanırım bir tür meditasyon yapıyorlar. İlginç bulduğum için paylaşıyorum; kadın güneşe dönük gözleri kapalı, adam ona arada bir şeyler söylüyor arada da havayla kendi ağzını şişirip midesine gönderiyor 😎 bu böyle devam ediyor.
Fotoğrafı çekerken yukarıdaki çeşme arkamda kaldı. Su çeşmelerden küçük havuzlara oradan da bu büyük havuza dökülüyor. Çeşme başında ayaküstü konuştuğum Kanadalı ‘dan öğrendiğim kadarıyla bu fotoğrafta gördüğünüz taştan oturaklarda oturarak halk önceleri çamaşırlarını da yıkıyormuş, sabun zaten Marsilya‘dan 😄
Zamanımın tümünü kasabayı gezerek tükettim, maalesef oturmaya fırsatım olmadı. Buralara yolunuzu düşürürseniz hızlı bir yürüyüşle 1-1.5 saatte kasabayı gezersiniz. Yavaş ve sindirerek dolaşırım, ayaklarımı kaynak suyun içine sokar nehrin şırıltısını dinlerim, Nostradamus nerede yaşamış görür, sembolleri anlamaya çalışırım derseniz 3 saatiniz olsun.
Aynı otobüs durağına geri dönüyorum ve otobüs tam zamanında geliyor. Yalnız bu kez Limoux Tren Garına kadar getirip tüm yolcuları orada indiriyor, arkadan gelecek son otobüsle Carcassonne’a döneceğiz.